Page 47 - SHMA 18. Sayı
P. 47
SAYFA 46 • SOSYAL HİZMET MAGAZİN • SOSYAL ÇALIŞMACININ BİR GÜNÜ • ARALIK 2022 • 18. SAYI
başladım. Ailelerin ihtiyaçlarına göre bilgilendirilmesi,
kaynakların varlığından haberdar edilerek bunların
kullanımı için yönlendirilmesi, çocukları için özürlü kimlik
kartı çıkarılması, kartın sağladığı indirim ve haklardan
yararlandırılmaları v.b. çalışmaları, maddi durumu
yetersiz öğrenci aileleri için var olan sosyal yardım
olanaklarını araştırıp yönlendirme, sosyal güvencesi
olmayan ve acil tıbbi yardım gereksinimi olan
öğrencilerin tedavilerini üstlenecek hayırsever kişi ve
kuruluşlarla iletişim başlatma çalışmaları geldi sonra.
Psiko-sosyal yaklaşım sürecinde, ailenin içinde yaratma amacındaydım. Çalışmanın başarısı
bulunduğu durumla ve olumsuz duygularıyla baş beklenenden çok daha fazla oldu ve sonraki yıllarda
edebilme yeteneğinin kazandırılması-geliştirilmesi, ailelerin isteğiyle bu grup çalışmaları tekrarlandı. Grup
kendi durumlarıyla ilgili sağlıklı karar alabilmeleri için çalışması öncesi ve sonrasında uygulanan ölçeklerle ve
desteklenmesi, güçlü yönlerinin ortaya konularak gözlemlerle da annelerin değişimlerini belirlemek
bunlarla ilgili farkındalık kazanmaları amacıyla bireysel mümkün oldu.
görüşmeler yapmaya başladım. Net olarak gördüğüm,
annelerin oldukça depresif ve yalnız olduklarıydı. Makro müdahale uygulamaları pratiğinde daha çok
Çocuklarının durumu ile ilgili yeterli bilgi sahibi değildi otistik bireyler ve ailelerinin refahını yükseltmeyle ilgili
çoğu. Ne yapacağını, çocuğuna nasıl yaklaşacağını kaynakları harekete geçirme, yetersiz yasal
bilmiyordu. Pek çoğunun eşi destek olmadığı gibi düzenlemeler konusunda baskı grubu oluşturma,
çocuğunun durumunu kabullenmiyordu. Yüksek kaygı toplumda otizm hakkında bilinç oluşturma v.b. amaçlı
ve mutsuzluk taşıyorlardı. Bu deneyimler ışığında çalışmalar vardı.
sosyal grup çalışmaları süreci başladı.
Örnek bir çalışma:
İlk kurduğum grup kitap okuma grubuydu. Otizmli
bireylerin ya da ebeveynlerinin yazdığı kitapları grupta 2006 yılı öncesinde otizmlilere sağlık kurulunca verilen
okutarak otizmin doğası ile ilgili bilgi açığını kapatmayı, özür oranı %70 idi. Oysa otizm göstergeleri öyle olmasa
kendi duygu ve deneyimlerini paylaşmaları, yaşadıkları da en ağır engel gruplarından biriydi ve % 70 oranıyla
yalnızlık duygusunun sağaltımı, içgörü geliştirmelerini engellilere tanınan birtakım haklardan
sağlama ve düşüncelerinde olumlu yönde değişiklik faydalanamıyorlardı. Örneğin, İBB’in özürlü yakınlarının
otobüslerde çocuklarıyla ücretsiz seyahat edebilmeleri
için verilen refakatçı kartı uygulamasında en az %80
özürlülük oranı aranıyordu. Oysa otizmli bireyin yalnız
başına seyahat edebilmesi olanaksızdı. Özellikle maddi
yetersizliği olan ailelerin bu konuda mağduriyetlerin
giderilmesi için Kadıköy Kaymakamlığı kanalıyla
Başbakanlık Özürlüler İdaresi’ne otizmlilere verilen özür
oranının yükseltilmesi için başvurularda bulundum.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne de bu haksızlığın
giderilmesi için defalarca başvurularda bulunarak
hepsinden red cevabı aldım. En sonunda Başbakanlık
W W W . S A B E V . O R G . T R / S O S Y A L - H İ Z M E T - M A G A Z İ N • S H M A @ S A B E V . O R G . T R