Page 59 - 16. SAYI
P. 59
kentlerde yaşamaktadır." Dolayısıyla diğer pek çok Sorunları ve Kentler"de, eğitim kurumunun sınıfsal
kentsel sosyal problemlerin yanında kentsel işsizlik de temellerini çözümlüyor. Özellikle toplumsal
yoğunluğu artan bir sosyal problem haline gelmiştir. hareketliliğin sürdürülmesi için eğitimde fırsat
eşitsizliğine vurgu yapıldığı metinde, sosyo-ekonomik
Ayşe Gönüllü Atakan ve Aslı Çoban, "Kentsel Kadın nedenler, bireysel farklılıklar, dil sorunu, geleneklerin
Emeğinin Örgütlenmesinde Kent Kooperatifleri" isimli egemenliği ele alınıyor. Topses'e göre, "kentlerdeki
çalışmalarında, kadın emeğinin kentlerdeki emek eğitim sorunlarının ortak özelliği, tümünün öncelikle
piyasasında değerlendirilme şeklini toplumsal cinsiyet toplumsal ve ekonomik, sonrasında ise siyasal bir
temelinde ele alıyorlar. Bu metinde kentlerde kurulan nitelik taşıyor olmalarıdır." Fikriye Yılmaz, "Kentlerin
kadın kooperatiflerinin işlevsel modeller olarak ön Salgınlarla Son İmtihanı: Covid-19 Salgınının
planda tutulması kadınların ekonomik ve kamusal Etkileri"nde; “Covid-19’un kentsel etkileri nelerdir”
alandaki görünümlerine etkisiyle kritik edilmektedir. sorusuna cevap ararken, mevcut salgını
Kadın kooperatiflerinin toplumsal cinsiyet konumlandırmak için salgın hastalıklar ve kentler
eşitsizlikleriyle mücadelede, ekonomik eşitsizlikleri arasındaki tarihsel ilişki konusuna değinerek, modern
bertaraf etmede, kadının sosyal statüsünü kent hayatında hastalıkların artan yaygınlığının
yükseltmedeki işlevine yanıtlar üretilmektedir. Nurşen küresel-kentsel bağlamını irdeliyor. Kentlerin önemi
Adak ve Çağrı Elmas, "Türkiye’de Değişen Kentsel ve yönetim biçimlerinin pandemide üzerinde
Aile ve Evlilik Eğilimleri" isimli çalışmalarında aile ve durulması gereken bir konu olduğunu belirten Yılmaz,
evlilik kurumu açısından değişen kent yaşamı ile özellikle kentsel dayanıklılık kavramına ayrı bir yer
birlikte ailede ortaya çıkan değişimlerin sosyolojik bir açıyor.
değerlendirmesini yapıyorlar. Güncel verilere dikkat
çeken Adak ve Elmas, "sanayileşme, modernleşme Kentte Dezavantajlı Olmak bölümünde Sezer
ve kentleşme üçgeninde kalan ve küreselleşmenin Yudulmaz, "Kentleşme ve Göç Sürecinde Kadınlara
etkisiyle küresel ve yerel değerler arasında sıkışan Yönelik Şiddeti Tartışmak" kısmında; kentleşme ve
kentlerimizdeki aile kurumunda ve evlilik eğilimlerinde göç konularının birbiriyle ilişkisini kentleşmenin
değişmeler yaşanmaktadır. Bu süreçte ailenin yapısı, sonuçlarını masaya yatırarak tartışmaya açıyor.
bileşimi, karşı karşıya kaldığı sorunlar da değişerek Toplumsal bütünleşme, şiddet, güvensizlik ve
farklı biçimler almaktadır" değerlendirmesiyle yoksunluk bu konunun sosyal problemleri olarak kabul
sosyolojik bir öngörü oluşturmaktadırlar. Mehmet ediliyor. Göç sürecinin en büyük etkisinin yoksulluk,
Devrim Topses, "Toplumsal/Sınıfsal Açıdan Eğitim uyumsuzluk, aile içi şiddet, toplumsal cinsiyet
eşitsizliği ve eğitim olduğunun vurgulandığı
çalışmada, "1950’den 2000’li yıllara kırsal alanlardan
kentlere yönelen bir iç göç ve hızlı kentleşme dinamiği
yaşamış Türkiye’de, genelde kadına yönelik şiddet ve
özelde kadın cinayetlerinin kentleşme sürecinde
sosyo-ekonomik durum ve ataerkil kabullerden
beslenen sosyal bir sorun olduğu" vurgulanır. Sezer'e
göre, "kent yaşamında statüsünü iyileştirici imkânlara
daha kolay ulaşabilir olması kadınların her koşulda
şiddete maruz kaldığı gerçeğini değiştirmemektedir.
SAYFA 58 • SOSYAL HİZMET MAGAZİN • DÜŞÜNCE KİTAPLIĞI • HAZİRAN 2022