Page 58 - 16. SAYI
P. 58

hareketle zaman içerisinde sürecin nasıl ortaya
         çıktığına ve işetildiğine değiniyor. Toplumsal
         muhalefete yol açmadan kentsel dönüşümün
         yönetilmesinde karar mekanizmalarının giderek
         merkezileşmesi ve yerel yönetimlerin gücünün

         azaltılması metinde geçen temel tartışmalardan birini
         oluşturmaktadır. Türkün'e göre, "Türkiye’de dönüşüm
         seferberliği, bunun pahasını ödeyebileceği varsayılan    Kentte Yoksulluk, Emek ve Toplumsal Kurumlar
         mülk sahipleri ya da hak sahipleri üzerinden             bölümünde şu yazılar yer alıyor: Sinem Burcu Uğur,
         kurgulandı ve piyasanın “düzenleyici” gücüne terk        "Kentin Ötekileri: Evsizler, Dilenciler, Sokak Çocukları
         edildi; dolayısıyla kiracıları tamamen dışlayarak        ve Geri Dönüşüm İşçileri"nde günümüz kentlerinde

         ilerledi." Nil Uzun, "Kentte Seçkinleştirmenin İstanbul  gözle görünür bir şekilde yaşanan sosyal problemleri
         Halleri"nde seçkinleştirme ile ilgili tanımlara ve       konu ediniyor. Bugünün kentlerinde dışlanmanın her
         kuramsal açıklamalara yer verip, Türkiye’de              anlamda nesnesi konuma gelen "çoğu zaman
         gözlemlenen seçkinleştirme örneklerine değinirken        birbiriyle kesişen, bir arada bulunan ya da birbirinin
         seçkinleştirme sürecinin kent mekânındaki etkileri       yerine geçebilen bu gruplar, yoksulluktan öte bir
         üzerine önemli tespitlerde bulunuyor. Uzun,              yoksunluğa işaret etmektedir." Söz konusu
         seçkinleştirme sürecinin sonuçlarının özellikle kent     dezavantajlı grupların oluşum dinamikleri, yoksulluk

         yoksulları üzerindeki olumsuz deneyimlerine vurgu        temelinde kapitalizmin neoliberal anlayışa dönüştüğü,
         yapıyor. Salman Özüpekçe ve Nevzat Gümüş                 toplumsal ekonomik eşitsizliklerin ötesinde yaşanan
         "Depremlerin Türkiye Kentlerine Etkileri ve              çok boyutlu bir dışlanma ve yoksunluğun eşlik ettiği
         Depremlere Hazırlıkta Kentler"de depremlerle ilgili      durumlar açısından çözümleniyor. Uğur'a göre, bu
         tarihsel bir okuma bulunuyorlar. Kentlerin ilk ortaya    grupların "kentlerdeki artan sayılarına rağmen,
         çıkışına kadar, antik dönemdeki kentler ve depremleri    neoliberal küreselleşme döneminin mekanizmaları

         ele aldıkları çalışmalarında depremlerin oluşumu,        nedeniyle sorunları çözülemeyen, sorunları kadar
         dünyadaki deprem bölgelerinin yanı sıra Türkiye'de       kendileri de görmezden gelinen sokak
         deprem gerçeğine tarihsel ve sayısal verilerle           çocukları/evsizler/dilenciler/geri dönüşüm işçileri
         eğiliyorlar. Marmara depreminin kentler üzerindeki       adeta kentlerin değişmez ötekilerini oluşturmaktadır."
         etkileri irdelenirken son yıllarda yaşanan İzmir
         depremine de ayrı bir parantez açılıyor. Ali Ekber       Seda Tekeli, "Türkiye'deki Temel Göstergelerle
         Gülersoy, "Türkiye’de Çevre Hızla Kirleniyordu ve        Kentleşme ve İşsizlik"te, kent yaşamının

         Birinciliği Kentlere Verdiler" bölümünde Türkiye’de      yaygınlaşması ve göç sürecinin kentleşmeye etkilerini
         kentsel çevre sorunları konusunu kentleşme ve çevre      işgücünün sektörler arasındaki dağılımına vurgu
         kirliliği ekseninde çok boyutlu olarak ele alıyor. Hava  yaparak, bu durumdan işgücüne katılım oranlarının da
         kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, radyoaktif kirlenme,  olumsuz yönde etkilendiğini belirtir. Kentsel işsizlik
         elektromanyetik kirlenme, gürültü kirliliği, ışık kirliliği,  değerlerinin yükselmesini irdeleyen Tekeli'ni anlatımı

         görüntü kirliliği, katı atık sorunu gibi alanlarda önemli  ile, "Türkiye’de kent nüfus yoğunluğu neoliberal
         değerlendirmelerde bulunan Gülersoy, kentlerde           ekonomik politikaların kırsal kesimde yaşayanlar
         yanlış arazi kullanımının çevre üzerindeki etkilerine    üzerindeki etkisine bağlı olarak 1980’li yıllardan sonra
         dikkat çekiyor.                                          ivme kazanmış ve günümüzde nüfusun beşte dördü



                    SAYFA 57 • SOSYAL HİZMET MAGAZİN • DÜŞÜNCE KİTAPLIĞI • HAZİRAN 2022
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63